Taytın Modası Geçmiyor

Kayıt Tarihi · Administrator

Ortaçağ’da erkekler tarafından bacakları ısıtmak için kullanılan tayt, Rönesans döneminde erkeklerin vazgeçemediği giysileri arasında yer aldı. Öyle ki dönemin önde gelen aristokratları altın ipliklerle ve değerli taşlarla bezenmiş taytlar yaptırarak o dönemin ‘erkek ikoncanı’ olmak için yarıştılar. Tayt aynı zamanda 1800’lerden 1940’lara kadar askeri üniforma olarak da kullanılıyordu.
Opera ve bale dünyasının vazgeçilmez giysisi olan tayt 1950’li yıllarda Hollywood yıldızlarının baş tacı olarak karşımıza çıkıyor. Böylece kadınlar erkekten bir giysiyi daha ‘çalmış’ oluyor. Dönemin ünlü kadın oyuncuları giymeye başlayınca tayt günlük hayatın ve kadın modasının bir parçası haline geldi. Dönemin güzel oyuncu ve modelleri Doris Day, Jean Seberg ve belki de ilk stil ikonu olarak tarihe geçen Edie Segdwick öncülük etti.
Taytı moda dünyasıyla 1970’li yıllarda yeniden Pierre Cardin tanıştırdı. Bu bacakları saran lycra giysi çok sevildi. 1980’lerde yeniden gündeme gelen tayt bu kez spor salonlarındaydı. Dönemin moda sporu aerobik ile tekrar hayatımıza giren tayta bu kez modacılar da gözünü dikti. 1980’lerde günlük giyimin vazgeçilmez parçası oldu. O yıllarda dökümlü tişört veya kazakların altına giyildi, kalın kemerle tamamlandı. Ama taytın egemenliği çok
uzun sürmedi, moda dünyasından silindi. 1990’ların ortasında tayt yeniden gündeme geldi. Siyah uzun taytla asker botu giymek gözde oldu. Sonra ortadan kaybolan tayt birkaç senedir yine moda olarak hayatımızda ve bu kez herkes kendine uygun bir stille giymeyi tercih ediyor. Ta ki 2006 yılına kadar Donna Karan’ın koleksiyonunda tayta yer vermesine kadar. Günümüzün moda yaratan dizisi Gossip Girl, tayt modasının da yaygınlaşmasını sağladı.